Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A, 40 günde 5 bin veri aktardı

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Grizu-263 uzay takımı tarafından tasarlanan Grizu-263A, geçtiğimiz günlerde uzaya gönderilmişti.

Türkiye’nin ilk cep uydusu olan Grizu-263A, 13 Ocak 2022 TSİ 18.25’de Cape Canaveral / ABD’den SpaceX Falcon 9 roketi ile uzaya fırlatılmış ve yörüngesine yerleşmişti.

Uydudan gelen sinyaller, üniversitede kurulan yer izleme istasyonunda ses dosyası olarak kaydediliyor, daha sonra bu ses dosyası sayısal formata dönüştürülerek anlamlı veriler elde edilmeye çalışılıyor.

5 BİNDEN FAZLA VERİ ALINDI

Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A, yer istasyonuyla çift yönlü haberleşmenin test edilebilmesi için tele komut ile bazı temel işlevleri yerine getirebilme özelliği taşıyor.

Uydunun, uzaya fırlatılmasının ardından geçen 40 günün ardından veri alışverişi kesintisiz devam ediyor. 40 günde 5 binin üzerinde veri aktarımı yapan uydu, bu verileri Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde kurulan kendi yer istasyonuna aktarıyor.

Geçen 40 günlük süreçte alınan verileri sağlıklı bir şekilde değerlendirebildiklerini ifade eden Grizu 263 Takım Danışmanı Prof. Dr. Bülent Ekmekçi, “13 Ocak’ta uydumuzu fırlattık, fırlatmayla birlikte bizim için bir heyecan dalgası başladı. Burada merak ettiklerimiz vardı. Bunlardan en önemlisi uydumuzdan sinyal alabilecek miydik? Aldık.

Tabii ki uydunun fırlatılma zamanı tam bir kaotik bir zamandı. O noktada aldığımız verileri değerlendirmede sıkıntılar yaşıyorduk, ama zaman içerisinde alt sistemlerimiz etkin bir şekilde çalışmaya başladı.

Pasif manyetik sistemimiz kusursuz bir şekilde çalıştı ve yörüngede dengelendik. Artık aldığımız verileri sağlıklı bir şekilde değerlendirebiliyoruz. Bundan sonra yeni denemelerle işimize devam edeceğiz.” dedi.

Bütün sistemi teker teker kontrol ederek ölçümleri yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Bülent Ekmekçi, “40 günlük süreçte ilk fırlatılma anında spin dediğimiz uydunun kendi ekseni etrafında hızlı dönüyordu ve bunun dengelenmesi gerekiyordu. Diğer alt sistemlerin etkin bir şekilde deveye alınabilmesi için şartlardan biriydi.

“KAYBETME KORKUMUZ VARDI”

İki hafta içerisinde beklentilerimizden daha hızlı bir şekilde bu dengelenmeyi sağladık. Uzayda kaybetme korkumuz vardı. Sinyalin kaybolması uydumuzu o geniş evrende bulmamızı güçleştirecekti.

Sistemimiz sağlık bir şekilde çalışınca bu modeli de oluşturduk. Artık diğer denemelerimiz yapmak için hazırız. Bütün sistemi teker teker kontrol ediyor ve ölçümleri yapıyoruz. Şu ana kadar ki sonuçlar gerçekten istediğimizi aldığımızı gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Grizu 263 Takımı’ndan üniversite öğrencisi Osman Turgut, yeni hedeflerini açıkladı.

40 günlük süreçte sadece veri aldıklarını ifade eden Turgut, “Bütün uydular Dünya yörüngesinden çıktıktan sonra veya yörüngeye yakın bir yerde uzay boşluğunda hareket etme eğiliminde gösterirler. Bizim uydumuz kendi üzerindeki pasif manyetik kontrol kartı sayesinde neredeyse dönüşünü sıfırladı.

Bu dönüşü sıfırlaması bizim için ilerleyen projelerde bir referans kaynağı olur. Biz bu zamana kadar her şeyi doğru yaptık yapmaya devam edeceğiz. Şuana kadar uydumuz belli aşamaları yerine getirdi.

Biz şu ana kadar ondan veri aldık. Bundan sonra veri göndermeyi de deneyeceğiz. Yeryüzünden Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde kurulan kendi yer istasyonumuzdan uydumuza veri aktararak çift taraflı bir veri transferi fikrini hayata geçireceğiz.” şeklinde konuştu.