Rokanın sağlığa 4 büyük faydası

Roka, brokolinin yakın akrabasıdır. Birçok yeşillik türünden farklı olarak rokayı bir şeyle karıştırmak zordur, acıdır ve yemeklere acı bir tat katar. Acıyı azaltmak istiyorsanız, taze rokalar kullanmalısınız, daha hafif bir tada sahiptir.

Isıl işlem ayrıca acılık şiddetini de azaltır, roka ayrı olarak haşlanabilir veya pişirme sırasında sıcak yemeğe eklenebilir.

100 gram rokanın besin değerleri şu şekildedir:

– 25 kalori

– 2.58 gr protein

– 1.6 gr lif

– 160 mg kalsiyum

– 1.46 mg demir

– 15 mg C vitamini

– 369 mg potasyum

Roka ayrıca folik asit, magnezyum ve provitamin A içerir. Lif ve fitokimyasallar bakımından zengindir ve şeker, kalori ve yağ oranı düşüktür.

ROKANIN 4 FAYDASI

Roka antioksidan özelliklere sahiptir, şeker hastalarının diyetleri için harikadır ve kalp ve damar sisteminin işleyişine yardımcı olur.

İşte rokanın 4 büyük faydası.

Osteoporozu Önleyebilir

K vitamini kemik metabolizmasında rol oynar ve eksikliği sık kırıklara yol açar. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, K vitamininin ana kaynaklarından biridir.

100 gr roka, önerilen günlük K vitamini alımının neredeyse yüzde 90’ını karşılar. K vitamini ayrıca kemik mineralizasyonunda rol oynar. Kalsiyumun emilmesine ve fazla olanın vücuttan atılmasına yardımcı olur. Kalsiyum, kemik büyümesi ve yoğunluğundan sorumlu olan bir diğer önemli elementtir. Roka, iyi miktarda kalsiyum içerir.

Diyabeti Önleyebilir

Birkaç çalışma genel olarak sebze ağırlıklı beslenmenin ve özellikle koyu yeşil yapraklıların tüketilmesinin tip 2 diyabet riskini azalttığını göstermiştir.

Roka özü, iskelet kası hücreleri üzerinde antidiyabetik bir etkiye sahiptir. Ayrıca roka ve diğer turpgillerden sebzeler, kan şekerini düzenlemeye ve insülin direncini azaltmaya yardımcı olan iyi bir lif kaynağıdır. Yüksek lifli gıdalar daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar, kan şekerini kontrol eder ve bu da aşırı yemeyi önlediği anlamına gelir.

Kalp Sağlığını İyileştirir

Deneyler, koyu yeşil yapraklı sebzelerle desteklenen diyetlerin kalp ve damar hastalıkları riskini azaltabileceğini göstermiştir.

Ayrıca Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, böyle bir diyetin yaşlı kadınlarda ateroskleroz riskini azalttığını bildirmiştir. Ateroskleroz, atardamarlarda plak birikerek kalp hastalığı riskini artıran yaygın bir hastalıktır.

Bu sebzelerin kalp koruyucu özellikleri, polifenoller ve organik kükürt bileşikleri dahil olmak üzere yüksek konsantrasyondaki faydalı bitki bileşiklerinden kaynaklanır.

Güçlü Bir Antioksidandır

Roka, hücreleri hasardan koruyan ve yaşlanma sürecini yavaşlatan bileşikler olan antioksidanlar açısından zengindir.

Roka ayrıca ona acı bir tat ve güçlü bir aroma veren doğal maddeler olan glukosinolatları içerir. Göğüs, prostat, akciğer ve kolon kanseri dahil olmak üzere belirli kanser türlerinin gelişimini önleyebilirler.

Vücut, glukozinolatları sülforafan da dahil olmak üzere bir dizi faydalı bileşiğe ayırır. Araştırmacılar, bu maddelerin kanser hücrelerinin ilerlemesinde rol oynayan histon deasetilaz (HDAC) enzimini yok edebildiğini bulmuşlardır.

ROKANIN OLASI YAN ETKİLERİ

Kan sulandırıcı ilaçlar alan kişiler, K vitamini içeren gıdalara karşı dikkatli olmalı ve bunları diyete sokmadan önce bir uzmana danışmalıdır.

Ayrıca, sindirim sistemiyle ilgili sorunlarınız varsa bu tür yeşilliklerin aşırı tüketimi önerilmez. Çünkü bunlar genellikle şişkinlik, gaz ve mide ekşimesine neden olan çok miktarda lif içerir.

Roka güçlü bir alerjen değildir, ancak geçmişinizde lahana, şalgam, turp, roka alerjisi varsa yememelisiniz.

DNA SENTEZİ İÇİN GEREKİYOR

Rokanın faydaları bileşiminden bellidir. Bol miktarda lif, vitamin, mineral ve sağlıklı yağ asitleri içerir ve aynı zamanda düşük kalori içeriğine sahiptir.

Vitamin bileşiminden B9 vitamini (folik asit ) çok önemlidir, DNA sentezine katılır. Folik asit içeriğinin yüksek olması nedeniyle hamilelere ve hamilelik planlayan kadınlara roka önerilir. İçeriğindeki A vitamini göz sağlığını korur, K vitamini kan pıhtılarını önler ve kalsiyum emilimini artırır, B vitaminleri beyin dokularının işleyişini iyileştirir, bilişsel yetenekleri geliştirir.

Ayrıca roka çinko, demir, potasyum, selenyum ve bakır içerir. Bu mineraller sayesinde kemikleri güçlendirir, kas fonksiyonu normalleştirir, kalp ve damar sistemi ve sinir sistemlerinin çalışmasını iyileştirir, bağışıklığı artırır ve cinsel fonksiyonu iyileştirir.

Roka ayrıca glukozinolatlar içerir ve bunlar akciğer, meme, prostat ve pankreas kanseri riskini azaltan antitümör aktiviteye sahip maddelerdir. Ayrıca diyabetli kişilerde kan şekerini düşüren ve sinir dokusuna zarar gelmesini önleyen alfa-lipoik asit içerir. Rokanın diğer koyu yapraklı yeşilliklere göre avantajı, minimum oksalat miktarıdır.

ROKA TÜKETİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Roka seçerken ilk kural tazeliktir. Yararlı özelliklerini korumak için, bitki en iyi şekilde buzdolabında 6 güne kadar bir su kabında saklanır ve daha uzun kullanım için dondurulabilir. Pişirmede roka hem bağımsız bir yemek hem de garnitür olarak kullanılabilir. Et, balık, bakliyat ve deniz ürünleri ile iyi gider, farklı peynir çeşitleri ile servis edilebilir.

Ayrıca sebzeleri roka ile haşlayabilir, çeşitli soslarda kullanabilirsiniz. Smoothie’lere taze roka eklemek içeceğinizi lifle ve ayrıca gün boyunca canlılığı ve sağlığı korumak için tüm vitamin ve minerallerle zenginleştirir.

Sulu ve yeşil yapraklı, lekesiz ve sararma olmayan rokaları alın. Ayrıca boyutlarına da dikkat edin, küçük yapraklar acı olabilir.