Sağlığınıza önem veriyorsanız bu tehlikeli diyetleri denemeyin
Diyet, sağlıklı bir yaşamda belirleyici bir rol oynar. Sağlıklı beslenmeyenler birçok sağlık sorunu tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Popüler …
Diyet, sağlıklı bir yaşamda belirleyici bir rol oynar. Sağlıklı beslenmeyenler birçok sağlık sorunu tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Popüler diyetler, vücut için sonuçları olumsuz olabilecek birçok gıda grubunun dışlanmasına dayanır. Bu yoksunluklar, yeniden kilo almanın yanı sıra, ölüme kadar varan ciddi sonuçlar doğurabilir. Kısacası, güvenilmez bilimsel iddialara dayanan geçici diyetlerden ve beslenme trendlerinden sakınmanız gerekir.
Yorgunluk, besin eksiklikleri, başarısızlık hissi gibi birçok olumsuz durum diyetinizden kaynaklanabilir. “Mucize diyet” gibi cezbedici bir söylemle desteklenen popüler diyetlerden uzak durun. Bazı diyetlerin vücut üzerinde ciddi sonuçları vardır.
İşte denememeniz gereken 5 diyet.
Çiğ gıda diyeti
Çiğ gıda diyeti, sadece çiğ yiyecekler yemekten oluşur. Meyveler, sebzeler, çiğ balıklar veya filizlenmiş tahıllar yenilebilir. Ancak bu durum zararlı olabilir. Çünkü, pişirme sadece yiyeceğin tadını ve sindirilebilirliğini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda domateslerdeki likopen gibi belirli besinlerin emilimini de artırır.
Çiğ gıda diyetinde eksiklik ve yetersiz beslenme riskleri vardır. Araştırmalar, bu tür bir diyet uygulayanların diyeti bıraktıktan sonra hem kilo aldıklarını hem de çeşitli sağlık sorunları yaşadıklarını doğruluyor.
Ayrıca, çiğ gıdaların gıda zehirlenmesine neden olma riski daha yüksektir. Yumurtalar salmonella, çiğ balıklar parazitler ve filizlenmiş tohumlar çeşitli toksinler içerebilir.
Mono diyetler
Mono diyetler, tek besin odaklı diyetlerdir. Ananas diyeti, lahana çorbası diyeti, beyaz diyet… Adları ne olursa olsun, genel olarak tek bir gıdadan oluşurlar.
Kısa vadede etkilidirler ancak uzun vadede dengesiz ve yetersizdirler. Kilo vermenizi sağlayabilir ancak diyeti takip eden yıkıcı etki, telafisi olmayacak durumlara yol açabilir.
Diyet bırakıldığı an yoyo etkisi, başarısızlık hissi, zayıf bir fiziksel ve psikolojik benlik imajı olur. Verilen kilolar fazlasıyla geri alınır.
Su diyeti
Adından da anlaşılacağı gibi su, et suyu ve bitki çaylarına dayalı bir diyettir. Kuşkusuz, vücut sulanır ve toksinleri atar, ancak bu diyette yağlar, karbonhidratlar ve proteinler ciddi şekilde eksiktir. Bu nedenle hipoglisemiye ve diğer eksikliklere karşı dikkatli olun.
Ayrıca protein alımı olmadığı için kas kaybı başlar. Zayıflayan vücut, enerji üretmek için kendi protein rezervlerini kullanır. İlk günler vücut yağ yakabilir ve bu sizi su diyeti için motive edebilir ancak bu durum kandaki aseton seviyesinin artışına neden olacağından dikkat etmeniz gerekir.
Bir günden fazla su diyeti yapılması birçok farklı sağlık sorununa yol açabilir. Bir süre sonra kalp kası da dahil olmak üzere kas erimesi başlar ve taşikardi sorunları olabilir. Ayrıca böbrek fonksiyonu, kas protein yıkımından kaynaklanan azotlu atık fazlasını ortadan kaldırmak için çok fazla çalışır. Bu aşırı kısıtlayıcı diyet, yeme alışkanlıklarını bozar ve sağlıksız bir yaşama yol açar.
Düşük karbonhidrat diyeti
Protein (balık, et, yumurta, peynir vb.) ve yağ (yağ, tereyağı, mayonez vb.) açısından zengin bir diyettir. Karbonhidratlar yasaktır; tatlılar, çikolatalar, meyve ve meyve suları, nişastalar, baklagiller, kuru meyveler tüketilmez.
İlk altı ayda garanti edilen hızlı kilo kaybı, geleneksel bir diyete göre daha yüksektir. Ancak, bir yıl sonra kilo kaybından daha fazla kilo alımı yaşanır.
Bu diyetler kandaki insülin (besin alımından sonra kan şekerinin yükselmesi sırasında salgılanan ve yağ depolanmasını teşvik eden hormon) seviyesini düşürmeyi başarır. Ancak kötü kolesterolde artış ve kalp için koruyucu gıdaların tüketiminde azalma olduğu için sağlığı bozar.
Az karbonhidrat alımı hipoglisemi ile artan yorgunluk, lif eksikliğine bağlı sık kabızlık riski ve bazen aşırı yağ alımına bağlı ishali tetikler. Ayrıca magnezyum eksikliğine bağlı anksiyete ve sinirlilik artışı görülür. Kas krampları yaygındır.
Bikini diyeti
1980’lerden bu yana popüler olan bu çok düşük kalorili ve kısıtlayıcı diyet, tüm yağları, şekerleri, nişastaları ve tahılları ve ayrıca süt ürünlerini diyet dışı bırakır. Az miktarda meyve ve et, yumurta ve sebzeye isteğe bağlı olarak izin verilir.
Pratikte bu, normal bir yetişkin için önerilen alımın yarısından daha az olan günde 800 veya 1.000 kalorilik menüler anlamına gelir. Her türlü besin eksikliği riski çok yüksektir.
Tavsiye edilen 14 günlük süreden hemen sonra kilo alımı başlar. Uzun süre yapılırsa ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Çok düşük kalorili diyetler kardiyak aritmilerle bağlantılı ani ölüme neden olabilir.