“Sessiz katiller” olduğu ortaya çıkan 5 sağlıklı yiyecek
Modern tıbbın kurucularından biri olarak kabul edilen Paracelsus’un, “Her şey zehirdir, her şey ilaçtır; her ikisi de doza göre belirlenir …
Modern tıbbın kurucularından biri olarak kabul edilen Paracelsus’un, “Her şey zehirdir, her şey ilaçtır; her ikisi de doza göre belirlenir.” sözünü duymuşsunuzdur.
Sağlıklı olarak görünen ve sağlıklı beslenme dünyasında popüler olan birçok gıdanın çoğu zaman olumlu yanlarından bahsedilir. Ancak, mucizevi etkiler beklenen brokoli ve yeşil çay gibi gıdalar, aşırı dozlarda gerçek birer zehire dönüşebiliyor.
İşte sessiz katiller olduğu ortaya çıkan 5 sağlıklı yiyecek.
Pancar
Pancar, sindirimi iyileştirmesi ve kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürmesi gibi birçok olumlu özelliğine rağmen, vücuda zarar verebilir. Midenin asitliğini daha da artırabileceğinden, yüksek asitli gastrit durumunda çiğ veya haşlanmış pancar çok tüketilmemelidir. Ayrıca pancar çok miktarda kalsiyum oksalat içerir, bu nedenle ürolitiyazisli hastalarda dikkatli tüketilmelidir.
Pancar çok miktarda şeker içerir, bu nedenle şeker hastaları tüketimini sınırlamalıdır. Osteoporoz durumunda pancar yememek daha iyidir, çünkü pancar kalsiyum emilimini engelleyebilir.
Narenciye suyu
Narenciye suları yüksek düzeyde C vitamini içerirler ve sağlığa yararları ile ünlüdür, ancak araştırmalar, narenciye suyu ve meyvelerini aşırı tüketen kişilerin melanom geliştirme riskinin arttığını gösteriyor.
Bu risk, psoralen adı verilen doğal bileşikler nedeniyle artmaktadır. Ultraviyole ışınlarını emerler ve bu da UV ışınlarının DNA hasarını artırabilir.
Ancak uzmanlar, turunçgillerde bulunan psoralenlerin tek başına melanomaya neden olmadığına dikkat çekiyor. Aşırı psoralen alımı ve ultraviyole ışınlarına önemli ölçüde maruz kalmanın birleşimi bu riski artırıypr. Özetle, solaryumda yatarken greyfurt suyu içerseniz kendinize çok daha fazla zarar verirsiniz.
Bitter çikolata
Bitter çikolatanın içindeki kakaonun enfes tadının ardındaki kadmiyum böbrekler için zararlıdır. Arsenik gibi diğer zararlı ağır metallerle karşılaştırıldığında o kadar da kötü değildir, ancak kadmiyuma uzun süreli maruz kalmak, küçük miktarlarda bile olsa vücutta biriktiği için tehlikeli olabilir. Vücudun, kadmiyumu sindirmek için on ila otuz yıla ihtiyacı vardır. Gıda yoluyla aşırı kadmiyuma maruz kalma, böbreklerde yeniden emilime müdahale ederek böbrek sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Ek olarak, çikolatada ne kadar az kakao varsa, faydaları o kadar azdır. Tatlandırıcılar, şekerler ve gıda boyaları, kanser gibi hastalıkların riskini artırır.
Yüksek miktarda çikolata tüketimi ayrıca bağışıklık sistemini de olumsuz etkiler. Yüksek dozlarda kafein taşikardi, anksiyete ve yüksek tansiyona yol açar. Tatlıya düşkün erkekler, çok miktarda çikolata yerseler cinsel işlev bozuklukları yaşayabilirler.
Ek olarak, kandaki glikoz seviyesi yükselir, bu durum obeziteye yol açabilir. Zamanla vücudun insüline duyarlılığı azalır, kanda o kadar çok glikoz bulunur ki emilmez ve hücreye girmez. Buna yanıt olarak vücut daha fazla tatlı ister. Karbonhidrat metabolizması bozulur ve ayrıca sürekli tüketimden dolayı psikolojik bağımlılık da meydana gelir. Aşırı tatlı tüketimi sadece karbonhidrat bağımlılığına değil, aynı zamanda obeziteye ve diyabete de yol açar.
Tatlıları diyetinizden tamamen çıkarmak zorunda değilsiniz. Önemli olan kendinizi kontrol etmektir. Örneğin, uzmanlar günde maksimum 50 gram saf şeker (tercihen daha az) önermektedir. Bu, yarım litrelik bir şişe kola, bir kase fındık-meyve karışımı, beş çay kaşığı çikolata ezmesi demektir.
Brokoli
Sağlıklı diyetlerin ayrılmaz bir parçası olan brokoli, maalesef tiroid bezini etkiler. Çünkü tüm turpgil sebzeler gibi doğası gereği bir guatrojendir, tiroid bezinin normal işleyişini baskılar ve guatra yol açar.
Ayrıca brokoli tiyosiyanat içerir. Bu bileşik kilo alımına, saç dökülmesine ve hızlı yorulmaya neden olan tiroid bozukluklarına yol açtığı için çok tehlikelidir.
Tüm bunlar, tüketim oranını ciddi şekilde aşarsanız ortaya çıkabilir. Kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerin de brokoli konusunda dikkatli olması gerekir. Brokoli, ilaçların etkinliğini etkileyebilecek K vitamini içerir.
Uzmanlar, sindirim sisteminiz bozulursa, tiroid hastalıkları varsa ve ülser durumunda brokoliyi diyetten çıkarmanızı önerir. Pankreatik fonksiyon bozukluğu ve enzim eksikliği olan kişilerde taze brokoli, bağırsaklarda şiddetli gaz, rahatsızlık ve ağrıya neden olur.
Yeşil çay
Yeşil çay, güçlü antioksidanlar olan, metabolizmayı hızlandıran ve zayıflamaya yardımcı olan, kalbi güçlendiren ve hatta kanser hücrelerinin oluşumunu engelleyen kateşinler içerir.
Ancak sık sık yeşil çay içmesi tavsiye edilmeyen üç grup insan vardır. İlk olarak, bunlar mide problemleri olan hastalardır. Gastrointestinal hastalıklarınız varsa mutlaka bir doktora danışmalısınız. Belirli özelliklere sahip herhangi bir çay, safra çıkışının artmasına neden olabilir. Bu nedenle, kolelitiazis, mide ülseri, duodenum ülseri ve gastrointestinal sistemin diğer hastalıkları varsa, yeşil çay tüketmeden önce bir uzmana danışmak daha iyidir. Yemekler arasında günde bir veya iki bardak fayda sağlayabilir. Önemli olan şey aşırı tüketimden kaçınmaktır.
Ayrıca uzmanlar, damar sertliği ve hipertansiyonu olan hastalara aşırı yeşil çay tüketmemelerini tavsiye ediyor. Bu, merkezi sinir sistemini uyaran teofilin ve kafeinden kaynaklanmaktadır. Aşırı tüketim damarları daraltır ve bu da beyinde kan pıhtılarının oluşumuna yol açabilir.
Üçüncü grup uykusuzluk çekenlerdir. Kafeinin enerji verici etkisi durumu kötüleştirebilir. Bazı durumlarda gece bir bardak çay bile beynin aktif olarak çalışmaya başlaması için yeterlidir, nabız hızlanır ve uykuya dalmak zorlaşır. Uykuya dalma süresini uzatmamak için uzmanlar, çay içmenin yatmadan birkaç saat önce bitirilmesini tavsiye ediyor.
Günde önerilen maksimum yeşil çay miktarı dört fincana kadardır.